"OKUMAK SURETİYLE EDİNDİĞİM BİRİCİK FAYDA,BİLGİSİZLİĞİMİ GİTTİKÇE DAHA İYİ GÖRMEK OLMUŞTUR"
DESCARTES
Bu gün sizlere 22 Şubat 1953 tarihinde kaybettiğimiz Türkoloji dünyasının tanınmış ismi,Kilis'in yetiştirdiği ilim adamı Kilisli Muallim Rıfat Bilge'nin "KİTAP OKUMA DÜŞÜNCESİ"nden söz edeceğim.
1874 yılında Kilis'in Cedit Mahallesi'de dünyaya gelen Rıfat Bilge,Zapriye çavuşu Abdulkerim Bey'in oğludur.İlk ve orta öğretimini Kilis'te yaptıktan sonra 18 yaşında İstanbul'a geldi.Yüksek öğrenimini İstanbul'da devam ettirirken,bir taraftan da hiç durmaksızın kitap okumayı sürdürdü.
Sürekli kitap okuyan adam denildiği zaman,ilk akla gelen isim Kilisli Muallim Rıfat Bilge'dir.Çünkü onun kitap okuma alışkanlığı ve okuma zevki tamamen bir ayrıcalık yaratmıştır.Hayatı boyunca tam 60 yıl hiç durmamaksızın kitap okuyan vede okudukça daha da ileri adımlar atan Rıfat Bilge,bu tutum ve düşüncesiyle "İÇ MUTLULUK" denen bir duyguyu ortaya koymuştur.Onun felsefsine göre,sözü edilen iç mutluluğa erişmenin tek yolu,doğru düşünüp çok kitap okumaktan geçmektedir.Zaten bir çok ilim adamları,Rıfat Bilge için KİTAP KURDU diye boşuna söylememişlerdir.
Ayrıca Rıfat Bilge,kitap okuma zevkinin yanısıra,saklı kalan bilim kitaplarını ortaya çıkarmak için (örneğin küflü,tozlu raflarda atılı duran Dede Korkut Masallarını ortaya çıkardığı gibi) hayli bir uğraşı vermiştir.Özellikle doğup büyüdüğü Kilis'in ilim ve mantık şehri olduğunu ve burada bir çok ilim adamlarının ortaya koydukları eserlerin de bulunduğunu biliyordu.O nedenle,yıllarca ele alınmış olan Kilis'in mantık ve felsefe konusundaki sayısız kitap ve dökümanlarını,Divan-ı Lügatit Türk'ü bilim dünyasına tanıttığı gibi,bunları da düzenlemek ve tanıtmak istiyordu.Hatta bu konuda Kilis'in çok sevilen Mutasavvuf insanı Mehmet Vakıf Tazebay (ŞEYH EFENDİ)'ye bir mektup yazarak,Kilis'te mevcut ilmi kitap ve dökümanların kendisine gönderilmesini istemiş,ancak o günlerde Şeyh Efendi'nin rahatsızlığı nedeniyle bu önem arzeden girişim askıda kalmıştır.
İnanıyorumki,şu anda Kilis'te ellerinde,evlerinde,belkide sandıklarda kimbilir ne kitaplar vardır? Bu konuda bende,Şeyh Efendi'nin oğlu İbadullah Bey'le iki kez telefon görüşmesi yaptım.Kendilerine,Tekke Kütüphanesinde babalarından kalan değerli kitap ve döküman varsa,ilgili araştırmacılara veya Kilis Vakfi'na hiç olmazsa ilmi değerlerini belirten isim listesinin gönderilmesini söyledim.Ayrıca bir tarafta saklı kalan kitapların,bekletilmesinin hiç kimseye bir fayda getirmiyeceğini,hemde mevcut bilgi ve ilimlerin de silinip yok olacağını dile getirdim.Tabi bu konuşmama İbadullah Bey çok memnun olduğunu ,ancak söz konusu kitaplığın anahtarının biraderinde bulunduğunu belirterek en kısa zamanda bilgi vereceğini söyledi.
İşte kitapların insan ve toplum üzerinde ne denli değer taşıdığını belirten ve Türk diline unutulmaz hizmetleri bulunan Kilisli Muallim Rıfat Bilge'yi,unutmamamız gerektiğini düşünüyor ve ölümünün 6l.nci yıl dönümünde onu rahmetle anıyorum.
Hoşca kalın..
Metin MERCİMEK