Bugün Lozan Barış Antlaşması'nın 96'ıncı yıldönümü… Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'ta bu tarihi antlaşmayı, "Benzeri görülmemiş bir siyasi zafer" olarak tanımlıyor.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu siyasi zaferin tarihi önemini şu çarpıcı cümlelerle özetliyor:
"Türkiye'nin Lozan Antlaşması sebebi ile kendi madenlerini 2023 yılına kadar kullanamayacağı iddiası büyük bir yalandır. Lozan, Türkiye'nin tapusudur. Anlattıkları Sevr'in maddeleridir. Mustafa Kemal Atatürk Lozan Antlaşması ile Sevr maddelerini ayağının altına almıştır."
Lozan Antlaşması öncesini kısaca özetleyelim.
Önce Balkan Savaşları'nın darbesi, ardından da I. Dünya Savaşı'nın yenilgisine maruz kalan Osmanlı İmparatorluğu, hem ekonomik hem de siyasi olarak tamamen Batılı devletlerin hâkimiyetine girmiş ve toprakları da dört bir koldan işgal edilmişti.
Topraklarımızda can, mal, namus ve inanç güvenliği zerre kadar kalmamıştı.
İngilizler İstanbul'u işgal etmiş, Osmanlı Devleti'nin padişahı ve yönetimi, iradesi alınmış vaziyette İngilizlere boyun bükmüştü.
Sevr Antlaşması'yla da bu esaret resmi bir kayıt altına alınmıştı.
Osmanlı Devleti'nin imzaladığı Sevr Antlaşması'nda bakın neler vardı?
* Trakya'nın büyük bir bölümü, İzmir ve çevresinin yönetimi Yunanlılara; Ceyhan, Antep, Urfa, Mardin, Cizre ise Fransızların kontrolünde Suriye'ye bırakılacaktı.
* Boğazların kontrolü itilaf devletlerinden oluşan bir komisyona bırakılacaktı.
Fırat'ın doğusunda Kürdistan'a özerklik verilecek ve bunlar istedikleri takdirde bağımsız olabileceklerdi.
* Osmanlı Ermenistan'ı tanıyacak, sınırları ABD belirleyecekti. (ABD Başkanı Wilson, 22 Kasım 1920'de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan'a verdi.)
* Osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege Adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecekti. (Yani Ege adaları, Musul gibi bölgeler Lozan'da değil, Sevr'de verilmiştir.)
* Osmanlı gayrımüslimlerin malları iade edilecek, azınlıklar her seviyede okullar ve dini kurumlar kurmakta serbest olacak, Osmanlı'nın bu konulardaki uygulamaları gerekirse Müttefik Devletler tarafından denetlenecekti.
* Osmanlı'nın askeri kuvveti 50.000 olacak, Türk donanması tasfiye edilecekti. Marmara Bölgesi'nde askeri tesis bulunduramayacak, askerlik gönüllü ve paralı olacak, azınlıklar orduya katılabilecek, ordu ve jandarma Müttefik Kontrol Komisyonu tarafından denetlenecekti. (Etkisiz, güçsüz ve Batı kontrollü bir ordu)
* Türk maliyesi müttefikler arası mali komisyonun denetimine alınacaktı.
* Osmanlı'nın 1914'te İttihat ve Terakki'nin tek taraflı olarak feshettiği kapitülasyonlar müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulacaktı. (Malî esaret)
* Türk hukuku ve idari düzeni hemen her alanda Müttefikler tarafından belirlenen kurallara uygun hale getirilecek (hukukî esaret); sivil deniz ve demiryolu trafiği Müttefik devletler arasında yapılan iş bölümü çerçevesinde yönetilecek; iş ve işçi hakları düzenlenecek; eski eserler kanunu çıkarılacaktı.
* Osmanlıya bırakılan topraklar ise sadece Ankara ve çevresi ile sınırlandırılmıştı.
Lozan'a hezimet diyerek Atatürk'ün tarihi zaferini İngiliz ağzıyla kötülemek isteyenler, Atatürk, İstiklal Mücadelesi ve Lozan olmadığı takdirde yürürlüğe girecek olan Sevr'in bu maddelerini önce bir okuyup ondan sonra Lozan'ı okumalarında fayda var.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği gibi Lozan'la birlikte Sevr'in maddeleri ayaklar altına alınmıştır, Lozan Türkiye'nin tapusudur.
Peki, Lozan Antlaşması'yla neler kazandık?
* Yeni kurulan Türk Devleti, Lozan Barış Konferansı'nda tanınmış ve sorunları çözüme kavuşmuştur. Avrupalıların, Türkleri Anadolu ve Avrupa'dan atma (Şark meselesi) amaçları hayal kırıklığına dönüşmüştür.
* Ermeni devletinin kurulması fikri tamamen reddedilmiştir.
* Türkiye dış politikalarda tavrını belirginleştirmiş ve antlaşmaya ait esaslar taraflarca belirlenmiştir.
* Türk milleti bugünkü sınırlarını o gün tüm dünyaya kabul ettirmiştir.
* Kapitülasyonlar tamamen kaldırılmış ve Türkiye Cumhuriyeti ekonomik özgürlüğünü kazanmıştır.
* Türk milletinin bağımsızlığını yok eden Mondros ve Sevr Antlaşmaları geçersiz sayılmıştır.
* Birinci Dünya Savaşı'nı bitiren bu son antlaşma, aynı zamanda uzun yıllar yürürlükte kalan tek barış antlaşmasıdır.
* Antlaşma ile Türk devletinin bağımsızlığı resmen kabul edilmiştir.
* Türkiye Cumhuriyeti antlaşma koşullarına bağlı olarak devletlerin boyunduruğuna girmemiş ve hiçbir ülkeye savaş tazminatı ödememiştir.
Böyle bir antlaşmaya hezimet demek, ya da Sevr'in maddeleri sanki Lozan'ın maddeleriymiş gibi lanse etmeye çalışmak art niyetli, İngiliz propagandalı yaklaşımlardır.
Sevr hezimet, Lozan ise büyük bir zaferdir.
Sevr kayıp, Lozan ise kaybettiklerimizi kazanmak demektir.
Sevr esaret, Lozan bağımsızlığımızın tapusu demektir.
Sevr yıkılış, Lozan ise yeniden diriliş demektir.
Sevr yokluk, Lozan varlığın ispatı demektir.
Lozan'daki uluslar arası haklarımızı ve kazanımlarımızı korumaya çalışmak Türkiye ve Türk milleti olarak en büyük hedefimiz olmalıdır.
Murat Çabas
Yeni Mesaj Gazetesi